Üniversite sınavı sonrası tercih dönemi, kariyerimiz için en önemli aşamalardan biridir. “Doğru tercih sıralaması yaptım mı?”, “ İstediğim bölüme yerleşir miyim?” gibi sorular birçok kişiye sorulup, bilgi edinilmeye çalışılır.
Tercih sürecinde uzman yönlendirmesinin değerini bildiğimiz gibi süreçte aile-öğrenci ilişkisinin de önemini fark etmeliyiz. Öğrenci ve aile arasındaki iletişimin doğru tercih için etkili olan noktalarını sizler için sıraladık.
1) Sonuç ne olursa olsun en temel tercih önceliği öğrencinin isteğidir. Tüm yaşamı boyunca devam edeceği meslek ile ilgili, en büyük karar ve bunların doğuracağı sorumluluklar daima öğrenciye aittir.
2) Aile daima evladı adına iyi olan şartlar için çaba gösterir. Her iki taraf için oluşan görüş farklılıklarında bile; asıl niyetin, öğrencinin iyiliği ve mutluluğu olduğu unutulmamalıdır.
3) Tercih edilecek bölümlerin ülkemiz ve dünya şartlarındaki standartları ve geleceğe yönelik geçerliliği araştırılmalıdır. Ailenin bu konuda dikkat etmesi gereken nokta; değişen dünya dengeleri ile yeniliğe açık, eskiye takılı kalmamak olmaktır.
4) Tercih edilecek il konusunda ailenin maddi olarak eğitimi karşılaması kadar öğrencinin aileden ayrı yaşayabilme ihtimalinin de değerlendirilmesi önemlidir.
5) Her tercihin bir yerleştirilmeme ihtimali olduğu gibi tercih yapmamak da bir seçenektir. Mezuna kalma, bir sene daha hazırlanma gibi noktalar için öğrencinin kararı esas olsa da maddi ya da manevi destek açısından aile tutumu da mutlaka göz önüne alınmalıdır.
Konfüçyüs’e ait "Sevdiğin işi yaparsan ömür boyu çalışmazsın." sözü ile yapılan seçimlerin hayatımızdaki rolünü bir kez daha düşünmeliyiz. Aileler için, güzel bir geleceğe adım atan evladına mutlulukla eşlik edebileceği tercihler dileriz. Üniversite öğrencisi adaylar için de hayallerindeki mesleklere ulaşabilecekleri, donanımlı meslek sahiplerine dönüşecekleri kariyer süreçleri için başarılar dileriz.