Gündelik yaşamımızda, gerek yüz yüze gerek sosyal ortamlar üzerinden birden fazla insanla iletişim halinde oluruz. Peki, bu gündelik hayatımızdaki insanları ne kadar tanıyor, ne kadar anlayabiliyoruz?
Önceliği; konuşmalarda el hareketlerini çok fazla kullanan insanlara verelim istedik. El hareketlerinin konuşmayı kolaylaştırıcı etkisi olmasından dolayı telefonda konuşan kişiler bile karşı taraf kendilerini görmediği halde el ve kol hareketinde bulunarak kendi konuşmalarına yardımcı olmaya çalışırlar.
Ellerin vücuda doğru yaklaştırılması gerginliğin, güvensizliğin ve teslimiyetin ifadesidir. Çok iyi konuşan insanlar bile ellerini bacaklarına yapıştırdıklarında ve ellerini kullanamadıklarında konuşmaları yavaşlamakta, ses tonları zayıf ve vurgusuz olmaktadır.
Avuçların yukarı doğru olması “sana tehdit oluşturmuyorum, ellerim boş, ellerimde sana zarar verecek hiçbir şey yok, sana tehlike arz etmiyorum, bana güvenebilirsin” anlamlarına gelmektedir. Avuç içlerinin yukarı kaldırılması ise zaferin, gücün simgesidir. Kişi bir zafer kazandığında avuçları yukarı gelecek şekilde ellerini havaya kaldırır.
Avuç içlerini saklayan kişiler, bir şeyler saklıyor olabileceği gibi yalan da söylüyor olabilirler. Örneğin, çocuk vazoyu kırdığı zaman annesi “Vazoyu kim kırdı?” diye sorduğunda çocuk suç aleti olan ellerini hemen arkasına saklayarak “Ben kırmadım” der.
Elleri ovuşturmak bir fırsat yakalandığının göstergesidir. Eğer kişi ellerini hızlı hızlı ovuşturuyorsa olumlu, yavaş yavaş ovuşturuyorsa olumsuz bir düşünce içerisinde olduğunu göstermektedir.
Ellerin bele konulması dirsekleri ortaya çıkarır. Dirseklerin ortaya çıkması ise saldırganlığın, şiddetin belirtisidir.
Kol kavuşturmak güçsüz hissedildiğinde, yalnız hissedildiğinde, karşı taraf dinlenmek istenmediğinde, karşı tarafa kendini kapatmak ve iletişimi sonlandırmak istenildiğinde yapılan bir harekettir.
Karşıdaki kişi ile sözlü iletişim halindeyken, mutlaka gözlerle doğru teması kurup, aktif olarak karşılıklı etkileşimde olduğumuzu göstermemiz gerekmektedir.
Doğru ifade her zaman için olumlu dönüşlerle kendimizden ne kadar emin olduğumuzu bir kez daha hatırlatacaktır.
