Koskoca bir yaz tatili bitti. Kimimiz fazlasıyla dinlendik, kimimiz tatilin tadını en güzel haliyle çıkardık. Kimimiz ise farklı sorumluluklarımıza zaman ayırarak dönemi tamamladık. Şimdi ise tüm memur adaylarının aklında aynı soru:
"KPSS’ ye Nasıl Çalışmalıyım?"
İşte Eylül sendromu tam olarak bu. Yoğun bir dönem bizi bekliyor farkındayız. Ama nasıl çalışmamız gerektiğini, nerden başlayacağımızı, eksiklerimizi ve stratejik çalışma yöntemlerini bildiğimiz söylenemez. Peki tüm bunlara rağmen bu sınav kazanılamaz mı? Hem de çok güzel kazanılır. Peki nasıl mı? Sınav hazırlığına başlamadan önce size ufak bir tüyo verelim. Sınavı kazanacak olmanızdaki en büyük etken; HAYALİNİ KURDUĞUNUZ İDEALLERİNİZDİR. Sizi sınava hazırlanmaya motive edecek ve aklınızın başka şeylerle oyalanmasına, dersin başına oturamamanıza ve ‘’yapamıyorum’’ gibi olumsuz algılara da izin vermeyecektir.
NASIL ÇALIŞMALIYIM?
Öncelikle unutmamalıyız ki; zaman bizim en büyük rakibimiz. Eylül ayının artık sonlarına yaklaştığımız bu dönemlerde daha da beklemek sizi öne geçirmeyecek. Her sene KPSS’ ye hazırlanan yaklaşık 3 milyonu aşkın memur adayı var. Ve siz belki de diğer adaylar gibi değilsiniz. Kiminiz evli belki de çocuk sahibi, kiminiz 30 – 35 yaşına gelmiş, kiminiz seneler önce mezun olmuş, kiminizin ise okul hayatı devam ediyor. Tüm bu sorumlulukları da göz önünde bulundurursak KPSS çalışmanın işte şu an; tam da zamanı.
Olabildiğince stratejik çalışın! Öncelikle eksiğinizi analiz edin ya da bunu analiz edebilecek uzmanlardan yardım alın. Hangi ders sizin korkulu rüyanız? Bu soruya verdiğiniz cevap sizin birinci öncelikli çalışacağınız ders olacak. Not tutarak çalışmaya gayret edin. Öğrendiğiniz bilgilerin kalıcı hale gelmesi için en az 2 kez tekrar edilmesi gerekir. Çalışılan her konu arkasına en az 2 konu tarama testi çözün. Böylelikle konuyu ne kadar öğrendiğinizi de test etmiş olacak, fazla yanlışınız çıktığı takdirde konuya tekrar çalışma fırsatı bulacaksınız. Vatandaşlık gibi güncellik içeren ve unutulmaya da yatkın dersleri son zamanlara bırakabilirsiniz. Ama zorlandığınız o Matematiği Tarihi gelin bi önce halledelim.
EĞLENİRKEN ÖĞRENİN!
Ders çalışmak sandığınız kadar sıkıcı bir eylem değil. Ön yargılarımızı hafızadan silerek başlayalım ki yeni öğrenilecek bilgilere de yer açılsın.
Örneğin öğretmen misiniz ? Ve sınava girip kadrolara atanma hayaliniz var.. Kendinizi sınıfınızda hayal edin. Karşınızda öğrencileriniz var ve onlara en çok zorlandıkları konuyu anlatıyorsunuz. Hepsi hayranlıkla sizi dinliyor. Onların size soru sorduğunu hayal edin. Yılmadan aynı soruyu sesli şekilde cevaplandırın. İşte çalıştığınız konuları aslında, branşınız ne olursa olsun her derste bu şekilde uygularsanız hem daha kolay öğrenirsiniz, hem öğrenirken eğlenirsiniz hem de mesleğinizi yapma arzunuz artar. Bu yöntemi öğretmenler dışında diğer memur adayları da uygularsa öğrenmede yaşadıkları farkı gözlemleyeceklerdir.
İşte Eylül ayının başlamasıyla beraber her adayın aklında olan bu soruları artık bir kenara atıp başlamanın tam zamanı olduğu gerçeğini tekrar vurgulamak istedik. İnandığınız sürece başaramamanız için hiçbir sebep yok. Önce iyi bir motivasyon sonrasında ise yakaladığınız iyi bir adaptasyon ile bu iş sandığınızdan çok daha kolay olacak. İçinizdeki gücü uyandırın ve artık başlayın. O güç sizin en büyük silahınız.
