Tekuzem Ücretsiz Dene

DOLU DOLU YAŞAMAK DA NEYİN NESİ?

DOLU DOLU YAŞAMAK DA NEYİN NESİ?

Dolu dolu yaşamak…

Doyasıya yaşamak…

Her günü binbir renkle, binbir pırıltı ile doldurmak…

Güzellikleri aramak, bulmak, yüzünü güzelliklere çevirip, güzellikler içinde yaşamak, kaybolmak…

Kim bunları istemez ki?

Aslında o kadar da zor olmamalı bu ‘yaşamak’…

Cevap nerede o zaman?

Hayatta başarılı olmak, toplum içinde kabul edilebilir olmak nasıl bir eğitim işiyse; hayatı dolu dolu, daha renkli yaşamak da öğrenilebilir. İnsanlar kendilerini öylesine gündeliğin rutinlerine yoğunlaştırmıştır ki, daha pırıltılı bir yaşam için fikir yormaz. Günler birbiri ardına tek düze akar gider. Oysa görevler elbette önemli ama bir kez, tek bir kez yaşanacak olan yaşam da en az gündelik rutinler kadar önemlidir. İnsan yaşamdan haz duymayı, mutlu olmayı; doğadan, insanlardan, nesnelerden hoşlanmayı, zevk almayı da öğrenmeli. Çok uzağa gitmeden başlamalı bu hazzın keşfine...

BAKTIĞIMIZ AMA GÖRMEDİĞİMİZ HAZLAR:

  • Dört gözle beklediğimiz bir haberin gelmesi…
  • Bir ağrımızın dinmesi…
  • Yıllar sonra bir gün, bir yerde çocukluğumuza ait bir koku duyumsamamız… Tarhana kokusu, ekmek kokusu, soba kokusu…
  • Yağmurdan sonra açan güneş, nefis toprak kokusu…
  • Buz gibi sokaktan sıcacık bir eve girmemiz…
  • Yorgunluktan bitmişken yatağa uzanmamız…
  • Tuttuğumuz takımın ezeli rakibini yenmesi…
  • Sabahları kızarmış ekmek kokusu, şakırdayan çay kaşıklarının sesi…
  • Bir hastanenin kapısından şüpheleri dağıtarak sevinçle çıkmamız...
  • Yaz sıcağında, bir öğle uykusunun mahmurluğunu buz gibi bir dilim karpuzla atmamız…
  • Bir bahçenin önünden geçerken duyduğumuz hanımeli kokusu…
  • “Artık bitti” derken bizi arayıvermesi...
  • Yaşlanan sevdiklerimizin hala telefonumuzda numaralarının kayıtlı olması...
  • Evimizden, pişmekte olan yemeğimizin kokusunun yayılması...
  • Soğuktan titrerken elimize tutuşturulan bir bardak sıcak çay...
  • Bir kitabevinin kokusu, dinginliği...
  • Meteliksiz bir gününüzde çoktandır giymediğiniz ceketimizin cebinden para çıkması...
  • Uzun, sıcak bir yürüyüşten sonra serin bir balkonda kahve eşliğinde içilen buz gibi bir soda...
  • Sabahtan beri ayağımıza vuran ayakkabılarımızı çıkardığımız o an...
  • Sudan bir sebeple bozuştuğumuz bir arkadaşımızla barışmamız...
  • En önemlisi ise; nefes almak, konuşmak, duymak, görmek, anlamak... Farkına varmak...

 

Öğrenme; yalnızca bilgi edinmek, yeni davranış kalıpları kazanmak olmasa gerek... Yaşamın tüm güzelliklerini fark ettiğiniz, dolu dolu haz aldığınız, nice güzel günlerinizin sizi kucaklaması dileğiyle...

 

Yorum Bırak
Tekuzem Whatsapp Hattı